arkadaşlar bu yazı hobibox yani arkadaşımız Afetten alınmıştır lütfen uğrayıp yorumunuzu oraya imza olarak bırakın yorum yazacağınız sayfa burada umarım başarılı oluruz ve bloglarımızı geri kazanırız.
Arkadaşlar biliyorsunuz iki gündür herkes bu yasakla yatıp kalkıyor. Bildiğimiz gibi bu sorunlar daha öncede yaşanmış, ve bundan sonrada yaşanacak. Tabi bizler bir şeyler yapmazsak. Ne yazık ki, Ülkemizde ki hukuk süreci her ne kadar "Adalate güvenimiz tam" ışığında ilerlese de maalesef, insiyatifler güçlerin ve orantısız güçlerin elinde olduğu sürece haklı ve haksız durumlar ortaya çıkabiliyor. Bizim elbet Adalete ve mahkemelere güvenimiz sonsuz, kararlara saygımız ivedidir. Ancak şu anda yaşadığımız sorunu haksızlığı, sineye çekip, kabul etmemiz kabul edilir durum değildir. Milyonlarca insanın mağduriyeti söz konusudur.
Burada asıl olanda illa bloglarda paylaşmamız, konuşmamız değil, aslolan, emeğin, hakkın ve en önemlisi özgürlüğün çiğnenmesi ve yok edilmeye çalışılmasıdır. Digitürk veya başka bir kurum elbet davalarında haklı olabilirler, bunun için sonuna kadar onların yanındayız. Ancak yapılan eylem ve düşünülen niyet çok acıdır. Yani "biz bu kişiyi/kişileri engelleriz ama bu şekilde daha başkaları çıkacak, onları da şimdiden emsal olması açısından, toptan kapattıralım" düşüncesi son derece zalimce bir haksızlıktır. Yoksa kimse "blog olmadan yaşayamam" derdinde değil, bizler bir şekilde birbirimizi bulur, düşüncelerimizi bir şekilde paylaşır, el emeği göz nuru çalışmaları, değer bulacak başka bir platformda sunarız.
Bu yüzden, artık diken üstünde olan bizlerin, her üç dört ayda bir, aman kapandı aman kapatılacak aman engellendi korkusuyla, yaşamak istemiyoruz. İstiyoruz ki, suçlu her kimse "sadece o" çeksin, hata yapan cezalandırılsın. Onun için, bizde Diyarbakır 5.Asliye Ceza Mahkemesine itiraz ve emsal olması amaçlı dava açıcaz. Yani istiyoruz ki, çıkacak kararla, artık, sadece bireysel suçlular ceza alıcak, "bu karara göre, bütün yayın sahiplerini kapatamayız" diyebilmeli bu adalet. İşte bu yüzden, benim nezdimde yazılacak olan bu itiraz dilekçesine ek olarak, diğer mağdurların, yani sizlerin düşüncelerinizi, tepkilerinizi belirten "yorumlar" çok önemli. Bunlar yazıcıya dökülerek, ek belge olarak dosyaya ilave edilecektir. Bunda çekinecek, korkulacak hiç bir şey yok, sadece hak aramak hakkımıza sahip çıkmak için bunu yapıcaz, yoksa amacımız adalete engel olmak değil, adaleti sağlanmasına destek olmaktır.
Bu konuda bize öncü olacak, bu işi üstlenecek arkadaşımız, daha önceden de
sitesini duyurduğum, İzmirli
Avukat Sayın Tülay Pordoğan Oral 'dır. Kendisiyle uzunca bir görüşmemiz sonucunda, davamızda haklı olduğumuzu, bir hukukçu olarak böyle bir kararın haksız olduğunu dile getirip, kendisinin de elinden gelen herşeyi hukuki çerçeveler içinde yasal ve doğru bir yol izleyerek, bizlere yardım edeceğini açıkladı.
Bu amaçta yapılan çok büyük tepkiler ve destekler var, ama ne yazıkki facebook taki beğenilen gruplar, resmi içeriği kabul olmuyor, bu toplumsal dayanışma için çok güzel, ama yazılı olabilecek, tepki ve belge için bunu gerekli buluyoruz. Hukuki anlamda elimizde belge olmalı, yoksa bir bölünme yaşamak amaç değil. Kimsede bireysel kahramanlık ve reklam peşinde değil.
ŞİMDİ YAPMAMIZ GEREKEN, BİR ÖNCEKİ YAZIMA "YORUM" OLARAK MUTLAKA TEPKİNİZİ DÜŞÜNCENİZİ BELİRTMEK. LÜTFEN BUNU MÜMKÜN OLDUĞU KADAR ANLAYIN, ANLATIN, PAYLAŞIN. ÇOĞUNLUĞUN SESİ HER ZAMAN "AKLIN YOLUNA" GÖTÜRÜR. tEKRAR BELİRTİYORUZ, AMACIMIZ ADALETE ENGEL OLMAK DEĞİL, ADALETİ SAĞLANMASINA YARDIMCI OLMAKTIR. BU YAZI VE DÜŞÜNCE SAHİPLERİ, KESİNLİKLE HİÇ BİR KURUMA/KURUMLARA KARŞI DEĞİL BİLAKİS, SUÇU İŞLEYENLERİN KARŞISINDADIR. ANCAK, BİZLERDE MAĞDUR OLDUĞUMUZU BELİRTEREK HAKKIMIZI ARAMAK İSTİYORUZ.
Daha ilk günden 100 imzaya, ulaşıyoruz, amaç üç günde binleri aşmak, haydi gayret