> | | | | | | > Kabak Tatlısı ve yılbaşında Azrail'de tatil yaparmı

Kabak Tatlısı ve yılbaşında Azrail'de tatil yaparmı

Posted on 28 Aralık 2010 Salı | 18 Comments

herkese yağmurlu karanlık bir günden merhaba diyor ve hemen tatlımın tarifine geçiyorum

Malzemeler:
1 kg kestane kabağı
2,5 su bardağı şeker
yarım çay bardağı su
bol bol ceviz

Yapılışı:
kabakların kabukları soyulur ve istenilen büyüklükte doğrandıktan sonra tencereye konur üzerine şeker döküp suyu da ilave ederek kısık ateşte kabaklar yumuşayana kadar pişirilir.
soğuduktan sonra servis tabağına alınan tatlının üzerine bol ceviz serptikten sonra servis yapılır
Afiyet Olsun........

ve bir de çok hoşuma giden bizlere aslımızı anlatan bir yazıyı siz değerli misafirlerimle paylaşmak istedim LÜTFEN OKUYUN...


Her yılbaşı haftası bir zulüm gibi çöker müminlerin üstüne. Oysa her adım başı gözümüze sokarcasına seyrettirilen manzaralar, bize ne kadar yabancı, ne kadar uzaktır…O gece eğlenmek adına çılgınlaşmak,insanlıktan çıkmak sanki zaruri bir halmiş gibi ertesi gün tatil yaptırılır.




Herkesin tatil yaptığı o günde, çok yoğun çalışan biri var ki düşünmeden edemedim “Acaba o da tatil yapar mı?” diye.

Her an, her yerde genç yaşlı demeden nice canları “Al” Emriyle alıp, öldüren Azrail yılbaşında ne yapar?



Başköşesine ışıltılı yılbaşı ağaçları konulan, yılbaşına özel sofralarla donatılan, o gece eğlenmek için hiç bir ayrıntının kaçırılmadığı evlerde ölüm nerede saklanır?



Gözümüzü nereye çevirsek ışıltılı bir kan kırmızısı, bizden olmayan, bizi yansıtmayan sinsi, göbekli, kırmızı kukuletalı bir tuhaf adam figürü…

Atam değil, dedem değil, neden dolaşır sokaklarımda, günlerce evlerde vitrinlerde neden oturur? Kimi temsil eder, neyi anlatır çocuklarımıza?

Kolayca sahiplendiğimiz, iştiyakla hazırlandığımız yılbaşı etkinlikleri Müslümana ne kazandırır?



Kimliğindeki İslam yazısına bakmadan, noel babayı bağrına basan kardeşim:

Ölüm diye bir şey var, hatırladın mı?



Bir yılbaşı gecesi, tüm hazırlıkların bitmişken, hediyelerin hazır, sofran kurulmuşken, tam eğlencenin dibine vuracakken, Azrail kapını çalsa… Bütün o ritüellerin içinden seni çekip çıkarsa…“eğlence bitti” dese mesela…



Yılbaşına özel aldığın kıyafetin yerine beyaz elbisen giydirilse, hani şu dikişsiz, modelsiz olanından… En sevdiğin şarkıların, yılbaşı naralarının yerini ağıtlar alsa… Ne yapardın Azrail yılbaşında sana misafir olsa?

“Her canlı ölümü tadacaktır.” (Ankebut, 57), “Sarp ve sağlam kalelere sığınsa bile!” (Nisa, 78)



“Daha yeni başladık, biraz daha mühlet ver” diyebilir miydin? Canını almaması karşılığı Azrail’e rüşvet verebilir miydin? Ya da verdiği rahatsızlıktan dolayı O’ na dava açabilir miydin?



Sen aklına getirmesen de, hatırlamak istemesen de Azrail yılbaşında da boş durmayacak. Yaşına, nüfuzuna, gelirine bakmadan, canları almaya devam edecek.



“De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacak. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah’a döndürüleceksiniz de, O size bütün yaptıklarınızı haber verecek.” (Cuma, 8 )



Bütün yanılgılarımızdan, unuttuklarımızdan, emanet edilen değerlere nasıl hor davrandığımızdan haber verecek. Kendi emirlerinin değil de, bizden olmayan, Allah ve peygamber düşmanlarının, kanı beş para etmezlerin dayattıklarını nasıl bir robot gibi uyguladığımızdan, uygulamayanları kınadığımızdan haber verecek…



Yılbaşında da gelecek ölüm. Bir kalp krizi, bir trafik kazası… Hep bir sebebi olacak, farklı bir adı olacak yine Azrail’in. Gizliden bir el gibi canları göğüsten çekip çıkaracak…



Bir gazetede küçük bir başlık, tv de kısa bir anonsla duyurulacak kiminin ölümü. Belki buna bile değer bulunmayacak… “Daha çok gençti “ diyecekler,”hayatının baharındaydı, yapacak çok şeyi vardı…”

“Tam yılbaşı gecesi olur mu”ydu? Azrail ne kadar da zalimdi…



O’nu kimse yılbaşı gecesi beklemiyor. Her yılbaşı gecesi nice eğlenceler yarıda, hindiler masada, hayatlar askıda kalıyor… Hiç gelmeyecek sanılan apansız geliveriyor…



Azrail yılbaşında da tatil yapmıyor. Her gün, her gece olduğu gibi yılbaşında da ölüm yağıyor O’nun eliyle. Evlere habersiz düşüyor ölüm…



“Can boğaza geldi, geri dön hadi

Hakikat sırrına erebildin mi?

Daha dün ölüme meydan okurken,

Azrail’e kafa tutabildin mi?”



Müslümanlığı kandil gecelerinden, aşure günlerinden ibaret sananlar, İslam’ı da portatif bir din sandılar. Nereye taşıyıp, nerede kullanılacağına kendileri karar verdiler. Kandil geceleri içeri alınan, yılbaşlarında kapıya konulan bir şeydi onlar için İslam.

Kura’n her işe karışamazdı. Mantık kabul etmiyorsa, zamana uymuyorsa, kapağı hep kapalı kalmalıydı…



“Biz noeli kutlamıyoruz, yeni yılın gelişini kutluyoruz” diyenler, din düşmanlarına ait olan,ne noel figüründen,ne yılbaşı ağacından,ne de hindi dolmalarından vazgeçtiler.



Maksat eğlence olsun çocuklar sevinsin diye süslü çorapları çocukların başucuna astılar. Yeni yıl sabahı çorapların içine koydukları hediyelerle çocuklara yeni bir din aşıladılar.

Noel babalı kartpostallar, e postalar gönderdiler sevdiklerine. Kırmızı kaplı, rengeyikli pahalı hediyeler verdiler birbirlerine.

Bir yandan bizden olmayan değerleri kutsarken, diğer yandan bizim değerlerimizi taşladılar. Yığınlarca tezatı , hakareti, azgınlığı bayağı bir gelenek haline getirdiler.



“Vur patlasın, çal oynasın” naralı yılbaşı gecelerinin ortasına da gelecek Azrail. Çağrılmayı beklemeden gelecek…

Belki saat 12′yi vururken, şampanyalar patlarken, kadehler tokuşturulurken belki… Fasıla vermeden, dur durak bilmeden işine devam edecek.

Unutulduğu, ama asla unutmadığı yerde gelecek…

CAHİDE SULTAN

Comments:18

  1. çok severim ellerine sağlık nefis olmuş.

    YanıtlaSil
  2. canım ellerine emeklerine sağlık çok severim ben kendilerini:))

    YanıtlaSil
  3. Ellerine sağlık canım dün akşam bende yaptım ama fotoğraflayamadım sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Nefi bir tatli cok severim ama bu yil kismet olmadi.
    Selamlar....

    YanıtlaSil
  5. tatlı çok güzel olmuş elinize sağlık. azraile gelince ölüm herzaman yanıbaşımızda aslında ama biz bunun farkında değiliz.

    YanıtlaSil
  6. Kabak tatlısını çok severim yanında hele de kaymak da olursa:) Ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  7. Allah razı olsun canım.Rabbim doğrudan ayırmasın.Özümüze sırtımızı döndürmesin.
    Muhabbetle.

    YanıtlaSil
  8. Kabak tatlısını bende çok severim ellerine sağlık.Ayrıca paylaştığın güzel yazın için çok teşekkür ederim.Bende seninle aynı düşünceleri paylaşıyorum.En içten sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  9. Ellerine saglik canim.
    cok güzel yazi.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  10. Çok severim bol fındıklı kabak tatlısını.
    Ellerine sağlık canım..

    YanıtlaSil
  11. Yazı harika olmuş cahideciğimin yüreğine sağlık ve paylaşım için teşekkürler canım...

    Tatlı harika ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  12. Tatli guzel ama paylasim super olmus, tesekkurler ve sevgiler.

    YanıtlaSil
  13. Tatlı süper gözüküyor.Ellerinize sağlık.Yazıyı bende okumuştum gerçekten güzel bir paylaşım olmuş.
    sevgiler.

    YanıtlaSil
  14. Ne düsünsek ne söylesek de herkes istedigini yapacak. Allah herkesin yürek gözünü acsin yeni yilda sevgiler...

    YanıtlaSil
  15. ellerine sağlık çok severim. afiyet şifa olsun.

    YanıtlaSil
  16. DAHA ÖNCE KABAK TATLISI YEMEMİŞ BİRİ OLARAK ÇOK LEZZETLİ GÖRÜNÜYOR ELLERİNİZE SAĞLIK..
    SEVGİLER...

    YanıtlaSil
  17. Kabak çok güzel yaa.Bende istiyorum,nolurrr :)

    YanıtlaSil
  18. sanırım tatil yapmaz aksine o gün daha fazla alır ..
    canım yeni bir yıla girmek içip dağıtmak tabiki olmamalı bende evimde sıradan bir gün gibi geçiriyor ve sadece yeni gelen yılın önce sağlık getirmesini diliyorum ..
    her koyun kendi bacağından asılacaktır .

    neyse tatlım tatlın güzel olmuş ellerine sağlık afiyet bal olsun
    canım sayfamda bir yılbaşı çekilişim var beklerim
    sevgiler

    YanıtlaSil

Yorumlarınız benim için önemlidir. Yorum yazarsanız daha kaliteli bir blog yapmamda katkıda bulunmuş olabilirsiniz.Eğer üyeliğiniz yoksa yorumlama biçiminden adsız yazan yere tıklayıp yorumunuzu yazabilirsiniz.İsminizi yorumun sonuna ekleyin.Şimdiden teşekkür ederim...

Blogger tarafından desteklenmektedir.